Hecht Müzesi yetkilileri, sürahinin M.Ö. 1. yüzyıla ait olduğunu belirterek, bunun M.Ö. 2200 ile 1500 yılları arasındaki Tunç Çağı’na ait nadir bir eser olduğunu iddia etti.
Eserin bu kadar sağlam bir şekilde hayatta kalması onu gerçekten özel kılıyordu.
Müze, arkeolojik buluntuların camsız sergilenmesinin “özel bir çekicilik” yarattığına inanıyor ve bu nedenle eser giriş bölümünde cam korumasız olarak sergileniyor.
Olay sırasında sürahiyi kıran çocuğun babası Alex, oğlunun “içinde ne olduğunu merak ettiği için” sürahiyi hafifçe çektiğini ve bu nedenle sürahinin yere düştüğünü söyledi.
Sürahi restorasyonun ardından tekrar sergilenecek.
Olayın ardından müze yetkilileri, çocuğu ve ailesini özel bir ziyaret için müzeye dönmeye davet etti. “Sergilere kasıtlı olarak zarar verildiği durumlarda, polise çok ciddi davranılıyor, hatta polis dahil. Ancak bu vakada durum böyle değildi. Sürahi, küçük bir çocuğun müzeyi ziyaret etmesi sonucu kazara hasar gördü ve gerekli önlemler alındı. Müze sözcüsü Lihi Laszlo, “Buna göre alınacak” dedi.
Sürahinin restorasyonu için bir uzman görevlendirildi ve yakın zamanda tekrar sergilenmesi bekleniyor. Alex, testin tekrar onarılmasından mutlu olacaklarını ancak “bir daha aynı işin olmayacağı” için hayal kırıklığına uğradıklarını söyledi.
Müze, eserlerin mümkün olduğunca camsız ve bariyersiz olarak sergilenmeye devam edeceğini ve “bu tür nadir olaylara” rağmen bu geleneği sürdürmeyi hedeflediklerini söyledi.